Kıyameti çağıran alametler

Gecenin bu saatinede içimden bir ses diyor ki, bundan sonra hiç birşey eskisi gibi olmayacak. Ne büyük alçaklık! Artık Adile Naşit yok. Kuzucukları da. Dünya o eski sulardan geçeli çok oldu. Artık putin ve füzecikleri var. Daha doğmamış çocuklara, anlamakta zorlandıkları bir masalı empoze ediyor. Doğum ne, yaşam ne, anne, arkadaş ne... Market arabasından raftaki şekere uzanmak ne, koşmak ne, ağlamak ne... Ya da ne bileyim, bir çocuk başka neler yaşarsa onlar bunların hepsinden mahrum doğacaklar. Onlar ölmek için, ya da en kötüsü, ölü doğacaklar...
Peki sen hangi alemdesin. En azından bir duana sığdırabiliyor musun cehennemi, o katiller için. Duanda yer var mı ölen çocukların ölmemesi için. Artık Ümran nefes alamıyor farkında mısın, hissediyor musun ya da özleyebiliyor musun... Ağlamaya çalış, belki yumuşatırsın kalbini.

Mekdanılds hâlâ bir numara gençlik, börgırkingin ateşi hâlâ seni çağırıyor, kokakola ise hâlâ milli şeyimiz abiler. Bok ye emi! Sonra da geç karşısına bol reklamlı televizyonunun, uyumaya devam et. Onlar da kıçının altından ülkeni alsınlar. Hı? Yapamazlar mı? Öyle mi diyorsun? Yaptılar dostum, atalarını uyutup yaptılar. Topraklarını da aldılar, tarihini de, donunu da. O ise sinekleriyle uyudu. İş işten geçip gözlerini açtıklarındaysa ilk yaptıkları Cennet mekan Sultan Vahdettin Han'a ve onun atalarını sövmek oldu. Uyumaya devam edersen sen de aynısını yapacaksın.
Üçüncü Dünya savaşı çıkacak diyorlar. Anlamıyorum. Birinci ve ikinci çok mu güzeldi de üçüncüyü çekiyorlar. Film mi bu savaş denilen şey. Orda burda fragmanlarla bizi hazırlayıp... korkmamalıyım ama korkuyorum işte...

Kıyamet, alametlerini çevresinde topluyor. Ya da alametler kıyametini çağırıyor. Ne farkeder, geliyor işte. Peygamber efendimiz dememiş mi, "Ben ve kıyamet işaret ve orta parmak kadar birbirine yakınız," diye. Saydım, o kutlu doğum gününün üstünden 1445 yıl geçmiş. Bu çok fazla parmak eder. Sürekli, "Daha vakit var," diye ertelediğimiz kendi kıyametlerimizle uğraşırken gerçeğini unuttuk. Ahir zamanı soluyoruz, gün gün tüketiyoruz. Birileri, sürekli alametleri yan yana dizip kıyameti çağırıyor. Komşumuzun ağlayan çocukları ise bunun ne anlama geldiğini bile bilmeden kanatlanıp cennete uçuyor. Ümran ve diğerleri gibi. Kimi sahilde, kimi Suriye'de...

Artık sussam iyi olacak, ölümden bahsetmek dilimi yordu...


S  O  N

A.Kemal Ünsaçan
05•X•16


0 yorumlama:

Yorum Gönder

YORUMUNUZU YAZARKEN LÜTFEN ŞUNLARA DİKKAT EDİN;

• Anlaşılır bir türkçeyle yazmaya dikkat edin. (Türkiye'de yaşamamıza rağmen
böyle bir kural koymuşsam varın gerisini siz düşünün. Ben düşünmekten bıktım artık)
• Hakaretvari argo yorumlarda bulunmayın. (Hiç hazzetmem)
• Yorumunuzun konu ile alakalı olmasına dikkat edin. (E lütfen!)
• Yorum Formunu doldurduktan sonra,
Profil Seç -> ADI/URL bölümüne bir şeyler yazın ki körebe oynamak zorunda kalmayalım.
• En önemlisi, samimiyetle laubaliliği birbirine karıştırmayın.
• Kurallara uymayan yorumlar silinmektedir.
• Şimdi buyrun, can kulağıyla sizi dinliyorum.