Mesnevi Terapi-Nevzat Tarhan

Bu kitabı herkesin okumasını isterim. Nevzat Tarhan, çağımızın psikolojik problemlerine mesnevi'den reçeteler yazıyor . Olumsuz düşünce kalıplarıyla önce kişiye farkında olmadığı sorununu keşfettiriyor. Sonra o kalıba uygun Mesnivi'den bir hikayeyle konuyu benzetmelerle örneklendiriyor. Hikayenin ardından Nevzat Tarhan o hikayeyi açıyor ve oradan almamız gereken dersi uzun uzun açıklıyor. İnsanlar kendi hatalarını görmezler. Bu hikayelerde Hz.Mevlana'nın diliyle direk muhattabına değil hikayeleriyle dolaylı yoldan anlatılıyor.

Çağımızın ihtiyaç duyduğu en etkili ilaç diyebilirim. Mesnevi'deki her hikayeden alınacak çok değerli dersler var. Ama çoğu kişi okuduktan sonra hikayenin ana fikrini ve mesajını kavrayamaz. İşte Nevzat Tarhan hikayeyi her açıdan inceleyerek ve onu okuyucuya anlayacağı dilden aktararak büyük kolaylık sağlıyor.

A.Kemal Ünsaçan
26•II•13

YAKALADIĞIM GÜZEL CÜMLELER











Source Code


Bilim kurgu filmlerin sık sık başvurduğu bir kavramdır zamanda yolculuk. Ama bu filmi diğerlerinden ayıran bir nokta var. Burada kahramanımız neredeyse ölmek üzeredir. Yüzbaşı Colter Afganistanda helekopteri düşmüştür. Kazada vücudunun ve beyninin büyük bir bölümü yok olmuştur. 

Gözünü bir kapsülün içinde açar. Bu tam bir uyanma değildir aslında. Devletin yeni geliştirdiği bir program sayesinde o kendi kapsülün içinde hayal eder, ölmek üzere olduğunun farkında değildir. O gün içerisinde bir banliyö trenine bomba yerleştirilmiştir. Kahramanımızı patlamadan önceki son altı dakikaya götürürler. Trende yüzbaşının fiziğine uygun bir öğretmen vardır. Program sayesinde tekrar tekrar o ana öğretmenin kılığında gönderilir. Ondan bombanın nerede olduğunu ve bombayı oraya kimin yerleştirdiğini bulmasını isterler. Çünkü trendeki bomba bir uyarıdır. Şehrin yarısını havaya uçuracak ikinci ve daha güçlü bir bomba vardır. Amaçları trendeki olayı çözerek bomacıyı bulmak. Bu esnada yüzbaşıda öldüğüne bir türlü inanamaz, sürekli kendisi hakkında bilgi tolamaya çalışır.

Source Code'u izlemenizi tavsiye ederim.

A.Kemal Ünsaçan 
26•II•13


Özgürlük Nedir?

Bu kavram için herkesin kendine has bir açıklaması vardır. Kimisi zengin olmak der, kimisi özgür bir toprakta yaşamak der, kimiside hayatın kurallarına bağlı kalmamak der. Benim söylemek istediğim bunlardan tamamen farklı. "Kendi ayakları üzerinde durabilmektir özgür olmak" diyorum ben. Ama deyim anlamında değil, gerçek manada söylüyorum bunu.

Aslında bu yazıyı daha önce yazacaktım ama sağ elimde bir haftadır iğne takılı olduğu için yazamadım. Tam bir hafta, sağ koluma fiziksel ve zorunlu bir oruç tutturdum diyebilirim. Empati yapabilen birileri durumumu anlayacaktır. Yapabileceklerim yapamıyacaklarımdan fazlaydı. Bunun psikolojik etkiside cabası.

Nihayet dün serum tedavisi tamamlandı da iğneyi çıkarabildik. Bileğimi şöyle bir büktüm ve özgürlüğüme kavuştum. Hem iğnenin takılı olmaması hemde serumun verdiği olumlu etkiyle haraketlerimi kendi başıma kontrol eder hale geldim. Bu da özgürlük değilse eğer, özgürlüğün ne olduğunu birisi çıkıp bana anlatsın. Kimseye tutunmadan ayakta durmak, gönlünün istediği gibi ister tatlı ister tuzlu yemeklerden tatmak en önemliside yemeğini kendi elinle yemek, işte bu özgürlüğün ta kendisi. Şimdi onunla tanışabilirsiniz. Sizde ayağa kalkın ve sahip olduğunuz özgürlüğün farkına varın. Gerisini boşverin. Hayat ve olaylar bir şekilde yoluna giriyor. Sadece nefes alın. Hayatta sahip olduğunuz tek şey bir çakıl taşı bile olsa buna sevinin. O taşları biriktirerek mutluluğunuzu kaltlayın. Sahip olamadıklarınıza üzülmeyin. Ellerinizi kaldırın ve çırpın, sevinin yahu. Eliniz var, diliniz var en önemlisi aklınız var. Gerisine üzülmeyin, sadece mutlu olun. Size bakıp başkalırıda sizin varlığınızdan mutluluk duysun. Gülümsemenizi çevrenize dağıtınki onlarda farkına varsın kendi kişisel özgürlüklerinin. Elinizde büyük bir hazine var. Lütfen bunu değerlendirin ve ona göre yaşayın. Dış etkenlerin sizi üzmesine izin vermeyin.
En içten sevgilerimle..

Kemal Ünsaçan
11•II•13


Katıldığım Hikaye Yarışmaları

Bu aralar bloğumda görmüş olduğunuz gibi hikayeler yazıyorum. Yazdıklarımı internette yayınlıyordum. Şimdide yarışmalara katılıp kendimi oralarda değerlendirme kararı aldım. Ömer Seyfettin hikaye yarışmasına bir tane yazıp gönderdim. Yağmur dergisi için de yazdım ama henüz kargoya vermedim. Belirli bir kelime ve sayfa sınırlaması olduğu için yazmakta biraz zorlandım. Bence çok güzel de oldu hikayeler. Umarım jüri de iyi değerlendirir. Yarışma kuralları gereği malesef isimlerini burada paylaşamıyorum. Ama siz, benim hikayelerimi merak ediyorsanız, bloğumun sağ tarafından, internette yayınladığım diğer hikayelerime ulaşabilirsiniz.
İşte katıldığım yarışmalar. 


24. Ömer Seyfettin Hikâye Yarışması

Gönen Belediyesi tarafından her yıl 6-11 Mart tarihleri arasında düzenlenen Ömer Seyfettin Kültür-Sanat Haftası etkinlikleri içinde yer alan Hikâye Yarışması başladı. 24.sü düzenlenen haftanın içerisinde birçok etkinlikle Ömer Seyfettin anılacak.

Gönen Belediyesi'nin bu yıl 24.sünü düzenleyeceği Ömer Seyfettin Kültür-Sanat Haftası yine çok renkli geçecek. Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı destekli hafta her yıl olduğu gibi 6-11 Mart tarihleri arasında kutlanacak. Haftanın en ilgi çeken etkinliği ise hiç şüphesiz hikâye yarışması. Tüm Türk Cumhuriyetlerine açık olan yarışmada her yıl ortalama 1500 eser yarışıyor. Yetişkinler ve öğrenciler olmak üzere 2 ayrı kategoride düzenlenecek Hikaye Yarışması'nın 1.'leri üç bin, 2.'leri bin beş yüz ve 3.'leri bin TL ile ödüllendirilecek. 24. Ömer Seyfettin Kültür-Sanat Haftası hikâye yarışmasında her iki kategoride 2'şer eser de özendirme ödülü olan 500 TL ile ödüllendirilecek. Son başvuru tarihi 14 Aralık 2012 olan ve 4 Mart 2013 tarihinde sonuçları açıklanacak yarışmanın ödül töreni 9 Mart 2013'te Gönen'de yapılacak.


Yağmur Dergisi 5. Hikâye Yarışması

Yağmur Dergisi tarafından her yıl düzenlenen hikâye yarışması beşinci kez hikâyecilere kapısını aralıyor Konu sınırlaması olmayan yarışmanın bu seneki jürisinde hikâyenin usta isimleri yer alıyor. Cemal Şakar, Cihan Aktaş, Necip Tosun, Recep Şükrü Güngör ve Şemsettin Yapar'ın değerlendireceği hikâyelerin son kabul tarihi 1 Mart 2013. Yarışma sonucunda birinci olacak hikâye 2.500, ikinci 1.500, üçüncü 1.000 TL ile ödüllendirilecek. Üç adet 500 TL'lik mansiyon ödülünün verileceği yarışmanın sonuçları 15 Nisan 2013'ten sonra açıklanacak.

1 - Hikâyeler, daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış olmalıdır. 
2 - Hikâyeler, 5.000 kelimeyi kesinlikle geçmemelidir. 
3 - Adaylar yarışmaya en fazla iki hikâye ile katılabilir. [İki hikâye ile katılanlar aynı rumuzu kullanmak zorundadır.] 
4 - Üstünde sadece rumuzun yazılı olduğu küçük bir zarfın içinde, yarışmacının fotoğrafını, ismini ve iletişim bilgilerini kapsayan bir özgeçmiş olmalıdır. Bu zarfla birlikte hikâyenin yer aldığı hikâye nüshası [Hikâyeler 12 punto ile yazılmalıdır.] büyük bir zarfın içine konulmalıdır. 
5 - Yarışmada ödül alan hikâyelerin yayın hakkı Kaynak Kültür Yayın Grubu’na aittir. Yayımlanan hikâyelere ayrıca telif ödenmez. Yarışmaya katılanlar bu şartları kabul etmiş sayılır. 
6 - Yarışma sonucu, 15 Nisan 2013 tarihinden sonra www.yagmurdergisi.com.tr internet adresinde ilan edilecektir.


Kemal Ünsaçan 
02•II•13